KADIKÖY SİSTRE CİLA
İstanbul'un Anadolu yakasında, Kocaeli Yarımadası üzerindedir. Kuzeyinde Üsküdar ve Ümraniye, doğusunda Maltepe ilçeleri, güneyinde Marmara denizi vardır. Yüzölçümü 33 kilometrekaredir. Bugün Tunus'un bulunduğu yerde M.Ö. 825 yılında Sur şehrinden gelen Fenikeliler (Tyrienler) bir şehir kurmuş , sonraları Kartaca adını alan bu yerleşim merkezine "Karchedon" adı verilmişti. Kadıköy'ün asıl gelişmesi, 19. yüzyılın 2. yarısında, Selimiye Kışlası, Haydarpaşa Askeri Hastanesi gibi önemli yapıların inşasından sonra başlamıştır. Özellikle 1857'de başlayan düzenli vapur seferleri Kadıköy'ü yerleşim için daha tercih edilir bir mevki haline getirmiştir. Kadıköy'ün bu özelliği günümüze kadar devam etmiştir. 1869'dan 1930'a kadar Üsküdar Sancağı'na bağlı olan Kadıköy, 23 Mart 1930'da ilçe yapıldı. İlçe sınırları içindeki Bahariye, Mühürdar, Moda, Göztepe, Erenköy ve Bostancı'da 1950'lere değin zenginlerin oturduğu bahçeli köşkler çoğunluktaydı. Ancak bunlar çok seyrek bir yerleşim dokusu oluşturuyordu. 1930'larda Kadıköy'le Bostancı arasında yeni yapılar belirdi. Eskiden yoğun bir bitki örtüsüyle kaplı olan bu kesimdeki Bağdat Caddesi ile demiryolu boyunca bahçe içinde iki katlı villalar inşa edilmeye başladı. 1950'lerden itibaren Kadıköy yıldan yıla büyük gelişmeler gösterdi, nüfusu arttı. Böylece 1960'lardan itibaren Göztepe, Erenköy, Caddebostan, Fenerbahçe, Suadiye ve Bostancı gibi semtler gün geçtikçe yazlık niteliğini yitirmeye ve kentleşmeye başladı. 1950'lerde iki yanında sanayi tesislerinin kurulmaya başladığı Ankara Asfaltı'nın (E-5 Karayolu) çevresinde gecekondu mahalleleri oluştu. Kadıköy'de yaygın olan ekonomik etkinlik ticarettir. Kadıköy Çarşısı, Altıyol, Bahariye ve Bağdat caddeleri, ticari hareketliliğin yoğun olduğu yerlerdir. Kültür, sanat, spor, eğitim kurumları, alışveriş merkezleri, Anadolu’yu İstanbul’a bağlayan önemli karayollarıyla, Haydarpaşa Garı’ndan başlayıp yurda yayılan demiryoluyla İstanbul’un en önemli ilçeleri arasındadır.
Kadıköy sistre cila için çok fazla talep olan yerlerin başında gelir. Bundaki sebeplerden biri de çok eski yerleşim olmanın sebebi ile çok fazla eski ahşap bina bulunması ve yaşam alanların çoğunun otantik yapıda olup ahşap parkelerin sıkça tercih edilmesidir. Fakat ahşap parkeler, laminant gibi yer kaplamalarında olduğu gibi sıkça değiştirilebilecek bir malzeme değildir. Maliyeti yüksek yer kaplamalarındandır. Bunun için bakımı, onarımı gerekmektedir. Boşlukların doldurulması, bozulan yerlerin onarılması, cilalanması gibi işlemler gerekmektedir.